CHP İzmir'de sular bir türlü durulmuyor. Öyle ki, sular tam duruldu derken, birisi kuyuya taş atıyor... Sonra 40 akıllı, çıkarmak için uğraşıyor.
Anımsarsanız, bir süre önce CHP İzmir İl Başkanlığı'nda, eski yeneticilerin bağış makbuzu koçanını kaybettiği, üzerinde sadece ''Tutanaktır'' yazan kağıt parçaları ile milyarlarca liralık harcama yaptığı kamuoyuna yansımıştı.
Eski İl Başkan Vekili Zikri Dursun'un da aralarında bulunduğu bazı eski yöneticiler hakkında, usulsüzlük, görevi kötüye kullanma ve sahtecilik gibi suç isnadında bulunulmuştu.
Biz de daha önce bu sütunlarda, ''Bu iddialar nedeniyle Cumhuriyet savcılarına çok iş düşecek gibi görünüyor. Anlaşılan CHP'liler, yine mahkemelik olacak'' diye yazmıştık.
Ne yazık ki, dediğimiz çıktı.
Cumhuriyet Başsavcılığı, basında çıkan yazıları ihbar kabul etti, soruşturma başlattı. Yöneticilerin ifadesine başvurdu.
Yakında, Erbakan'ın ‘kayıp trilyon' davasına benzer bir dava açılırsa hiç şaşırmayın.

* * *

17 Şubat'ta il kongresini yapma kararı alan CHP İzmir'de sular zor durulacak gibi...
Çünkü...
Parti içi muhalefet, Konak İlçe Kongresi'nin iptali için Yüksek Seçim Kurulu'na (YSK) başvurdu.
Eğer YSK, 17 Şubat'tan önce iptal kararı verirse, bu kez tıpkı Bornova gibi Konak da il kongresinde temsil edilemeyecek.
Yani...
Kongrede 205 il delegesi oy kullanamayacak.
Üçte bir delegenin katılmadığı bir kongrenin yasallığını ve seçilen yönetimin temsil gücünü sanırım tartışmaya gerek yok.
Belki de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, il kongresini bile iptal edebilir.
Şimdilerde, ''Kayyumlar Partisi'' olarak anılmaya başlayan yılların ''Kurultaylar Partisi'' CHP'deki muhalifler, parti içi demokrasinin işletilmesinde umudunu büyük ölçüde yargıya bağlamış durumda.
Partideki anti demokratik uygulamalara, yargının ‘Dur' dediğini savunan muhalifler, 250'nin üzerindeki il ve ilçe örgütünü mahkemelik yaptı.
Bu gidişle genel merkez de davalık olur ve kayyuma teslim edilirse hiç şaşırmayın.
Yasaya göre, en geç üç yıl içinde kurultayın yapılması gerekiyor.
Eğer mayıs ayına kadar kurultay toplanamazsa, tıpkı Türkiye Futbol Federasyonu'nda olduğu gibi mahkeme kararıyla bir kayyum (geçici heyet) atanabilir ve partiyi kurultaya götürebilir.
Siyasilerin ve sokaktaki vatandaşın gündeminin birbirinden oldukça farklı olduğu bir ortamda bakalım daha neler göreceğiz.


Yerel seçim için ittifak arayışları erken başladı

YEREL seçimde, İzmir'de büyükşehir belediye başkanlığı yarışının 740 bin oy alan CHP ile 636 bin oyu bulan AKP arasında geçeceğini sanırım söylemeye gerek yok.
Ancak...
Seçimin sonucunu İzmir'de GP ve DP seçmeni belirleyecek gibi görünüyor.
Çünkü...
DP Merkez Karar Kurulu (MKK) Üyesi, eski Konak İlçe Başkanı Serdar Yılmaz, ''Hiç kimse hesabını yaparken DP'yi yok saymasın. CHP ittifaklar kurar ve partiler üstü bir isimle yola devam ederse kazanır'' diyor ve kapılarının işbirliğine açık olduğunu söylüyor.
22 Temmuz seçimlerinde iki bölgede toplam 108 bin 359 oy alan DP, seçimin kaderini belirlemek istiyor.
Seçimin kaderini belirleyecek başka bir parti daha var.
O da Genç Parti...
İzmir'de 156 bin 551 kişinin oyunu alan GP, bakalım ne yapacak? Eğer GP seçmeninin oyu CHP'de toplanırsa, bu parti, seçimi büyük oy farkıyla kazanır.
Şayet GP oyları AKP'ye kayarsa, o zaman seçimin galibi bu parti olur.
22 Temmuz'da bağımsızlar, İP, SP, HYP, ATP, BTP, ÖDP, TKP ve LDP'nin aldığı oyların toplamı da 155 binden fazla.
Bu partilerin oyları, büyükşehirde belirleyici olmasa da küçük ilçelerde bütün oyların birleşmesi sonucu değiştirebilir.
Ne de olsa, ''Birlikten güç doğar'' değil mi?

AKP'den belediye başkanlığına soyunan ‘Aksolcular'ın dikkatine!

AKP İzmir İl Başkanı Aydın Şengül, ''Küçük olsun benim olsun'' değil, ''Büyük olsun, hepimizin olsun'' anlayışını benimsediklerini söylüyor ve şöyle diyor:
''Kimse küçük hesaplar yapmasın. Makam, mevki hevesiyle hareket etmesin. Bu çatı altında onların yeri olamaz.''
Koltuk sahibi olmak için her seçimde parti değiştiren ve bu kez iktidar partisi AKP'de şansını denemek isteyenlerin bilgisine sunulur.
Seçim sonrası, ''Ah ben ne yaptım!'' demek ve paspas gibi kullanılıp atılmak istemeyenler, kararlarını vermeden önce son kez çok iyi düşünsünler.
Yoksa...
Bir daha kendilerine gidecek kapı bulamaz, insanların yüzüne bakamazlar.
Benden hatırlatması...